Mağusa ve İskele bölgelerinde yaşayan lisanslı yüzücüler, devletin sunduğu spor altyapısının yetersizliğinden şikayet ediyor.
Devlete ait yüzme havuzunun sadece Lefkoşa’da olmasından dolayı diğer bölgedeki sporcuların özel tesislerde, yetersiz koşullarda antrenman yapmaya mecbur bırakıldığı ortaya konuyor.
Mağusa bölgesinde özel bir yüzme kulübünde lisanslı yüzücü olan Suğra Aktaş, yaşadıkları sıkıntıları aktarırken bu açıklamaları nedeniyle de kulübü ile yolları ayrıldı.
Ancak genç yüzücü her şeye rağmen yüzme sporunda bu bölgede spor yapmaya çalışan sporcuların sesi olmak için mücadelesine devam ediyor.
Suğra Aktaş’ın açıklamaları şu şekilde;
“Ben Suğra Aktaş. KKTC Su Sporları Federasyonu’nun lisanslı yüzücüsüyüm. KKTC Su Sporları Federasyonu’nun düzenlediği yarışmalara katılıyorum. Ama maalesef çok büyük eksiklerle, adaletsiz bir zeminde mücadele ediyoruz.
Biz haftada sadece 3 antrenman yapabiliyoruz. Üstelik antrenman yaptığımız havuz özel bir yere ait 5 kulvarlı dar bir havuz. Bu havuzda yüzmeye çalışırken çoğu zaman takım arkadaşlarımızla çarpışıyoruz. Çünkü kulvarlar dar, havuz kısa, teknik hiçbir ekipman yok. Ne bir depar taşı var, ne bayrak ipi, ne de ciddi anlamda antrenman yapabileceğimiz başka bir donanım.
Havuz çoğu zaman ya aşırı kirli ya da aşırı klorlu. Bilimsel olarak ifade etmek gerekirse; yoğun klor kokusu havuzun iyi temizlendiği anlamına gelmez. Aksine, ter ve diğer organik atıklarla birleşen klorun kloramin oluşturması sonucu ortaya çıkar ve bu, havuzun hijyen eksikliğinin açık bir göstergesidir.
Nitekim ben de bu nedenle sağlık sorunları yaşamaya başladım. Bir dönem alın, yanak ve çene bölgemde yoğun şekilde kırmızı, iltihaplı sivilceler oluştu. Dermatoloğa başvurduğumda bunun klor kaynaklı bir cilt reaksiyonu olduğu tespit edildi ve tedavi için Clindoxyl krem reçete edildi.
Bu da gösteriyor ki, sağlıksız koşullarda antrenman yapmak sadece performansımızı değil, doğrudan sağlığımızı da tehdit ediyor.
Buna rağmen bu havuz için aylık 5.000 TL gibi ciddi bir ücret ödüyoruz.
Biz böyle kısıtlı şartlarda hazırlanırken, yarışlarda karşılaştığımız rakiplerimiz haftada 6, hatta çift antrenman yapıyor. Onların havuzları tam donanımlı, depar taşları, bayrak ipleri, tertemiz suyu, geniş kulvarları var. Bizim ise yarış gününe kadar o imkanları hiç göremeden antrenman yapmaya çalışmamız isteniyor.
Soruyorum: Bu şartlarda çıkıp o havuzlarda onlarla aynı kulvarda yarışmamız sizce ne kadar adil?
Biz de ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek istiyoruz. Ama bunun için önce bize de eşit imkanlar sağlanması, daha iyi tesislerde antrenman yapabilmemiz gerekiyor.
Bu sıkıntılarımızın yetkililer tarafından duyulmasını ve sporcular olarak daha sağlıklı, adil koşullarda hazırlanabilmemiz için gereken adımların atılmasını istiyoruz.”