Skor tabelası bazen gerçeği gizler. Bu maç da tam olarak öyleydi. Kâğıt üzerinde galip gelen bir Yenicami vardı ama sahada futbolun gerektirdiği hiçbir temel unsurun tam anlamıyla uygulanmadığı bir oyun izledik. Skor kimseyi aldatmasın; sahada futbol adına göze hoş gelen hareketler yok denecek kadar azdı.
Üç pası art arda göremediğimiz, oyun disiplini yerine bireysel denemelerin öne çıktığı bir karşılaşma oldu. Her iki takım da vasatın altında bir futbol sergiledi. Özellikle ilk yarıda atılan goller, taktik anlayışın değil, hatalı pasların ve savunma yerleşimindeki boşlukların sonucuydu. Bu da bize, oyunun temelinde ciddi bir kopukluk olduğunu gösterdi.
İkinci yarıda tempo kısmen artsa da kalite artmadı. Topa sahip olma çabaları, çoğu zaman yanlış pas tercihleriyle sonuçlandı. Futbolun özünü oluşturan pasın şiddeti, yönü ve zamanlaması konusundaki eksiklikler, iki takım için de belirleyici oldu. Bu detaylar, modern futbolun artık kaçınılmaz gereklilikleri. Ancak ne yazık ki bu sahada bunların hiçbiri yoktu.
Yenicami, rakibine sadece gol fazlalığı bakımından üstünlük kurdu. Oyun olarak iki takım arasında belirgin bir fark görmek mümkün değildi. Yenicami’nin galibiyeti, organize bir oyun anlayışının değil, rakibin daha fazla hata yapmasının sonucuydu.
Sahada futbol bilgisini biraz daha ön plana çıkaran üç ya da dört oyuncu dışında, genel olarak düşük bir seviye hakimdi. Bu isimlerin bireysel çabaları da oyunun genel akışını değiştirmeye yetmedi. Yabancılar arasında ise yalnızca Yenicami’den Emanuel’in biraz daha diri ve oyun içinde kalmaya çalışan performansı dikkat çekti.
Bu karşılaşma, aslında ülke futbolumuzun genel tablosunun küçük bir özeti gibiydi. Fiziksel mücadele var, ancak futbolun aklı sahada yok. Topu kontrol etme, oyunu yönlendirme ve pas organizasyonlarını doğru kurma konusundaki eksiklikler, bizi her geçen hafta aynı kısır döngüye itiyor.
Sonuç olarak futbol adına tatmin eden bir oyun izleyemedik. Tribünler belki sonuca sevindi, ama futbolu bilen gözler için bu karşılaşma, gelişim açısından ciddi bir uyarı niteliğindeydi. Eğer temel futbol anlayışını yeniden inşa etmezsek, skorlar geçici bir teselli olmaktan öteye geçmeyecek.
Son Söz: Artık Oyuna Odaklanmanın Zamanı
Artık sonuçtan çok oyuna odaklanmak gerekiyor. Çünkü futbol, sadece kazananı değil, nasıl kazanıldığını da sorgulayan bir oyundur. Teknik ekipler, oyuncu seçimlerinden antrenman disiplinine kadar birçok alanda oyunun ruhuna dönmeli. Pasın doğruluğu, takımın birlikteliği ve oyun aklı yeniden inşa edilmezse, galibiyetler sadece istatistiklerde kalır.
Futbolumuzun geleceği, skor tabelesinde değil; sahada ne oynadığımızda gizli.
YORUMLAR